Kanban’ın devreye alınmasıyla Kanban döngüsüne giren parçaların MRP kapsamından çıkarılması gerekiyor. İlerki aşamalarda örneğin parçaların (item) %80’i Kanban kapsamına girmişse, MRP sadece kalan %20’ye giren parçalar için çalışacak demektir. Tüm parçalar Kanban ile yönetilmeye bağladığında MRP ile vedalaşabilirsiniz. (İstisnaları için “Kanban ile ERP’siz yaşam mümkün müdür?” adlı yazıya bakabilirsiniz.)
Üretim dikensiz gül bahçesi değildir. Her sistem için geçerli olduğu gibi Kanban’ın da yönetilmeye ihtiyacı vardır. Kanban kartı sayısının yönetilmesi ve üretimin doğru şekilde seviyelendirilmesi için titiz ve yoğun çalışma yapılması gerekir, özellikle Kanban’ın ilk evrelerinde.
Yalın üretin aracı olarak Kanban sadece üretimcileri ve kalitecileri değil planlamacıları da sahaya çağırır. Planlamacılar Kanban’ın sağlıklı çalıştığından emin olmak ve sürekliliğini sağlamak için vakitlerinin çoğunu sahada geçirmelidir.
Daha önemlisi yıllardır acısıyla tatlısıyla MRP sistemi ile yaşadıktan sonra şimdi MRP’nin pasifize edildiği bambaşka bir sisteme evrilmenin yaratacağı şok dalgalarıyla, yani değişime gösterilen direnç ile baş edebilmektir.
“Değişime direnç” gösterenlere eleştirel yaklaşan klişelere itibar etmiyorum. Her değişim önerisi desteklenecektir diye bir kural yok. Değişime direnç göstermek yerine göre gerekli ve haklı olabilir. Önemli olan “verilerle” konuşabilmektir, “duygularla” veya “inançlarla” değil.
Yani kanban’a karşı iseniz itirazınızı veriler ve örneklerle yapmalısınız. Hiçbir açıklama getirmeden “çalışacağına inanmıyorum” demek verilerle konuşmadığınız, adı üstünce inanç ve duygularınızla konuştuğunuz anlamına gelir.
🙂