Kanban hakkında doğru bilinen yanlışlar

  • Biz sipariş usulü çalışıyoruz, o yüzden Kanban bize uygun değil

Sipariş usulü çalışıyor olmanız Kanban kullanımına engel değildir. Kanban’da ilk hedef çok üretilen ürün grubu olmalıdır. Sipariş usulü çalışıyor olsanız bile çok üretilen ürün veya ürün grupları için sürekli imalat yapıldığını göreceksiniz.

Onlar da siparişe göre üretiyor fakat malzemeler aynı
Onlar da siparişe göre üretiyor fakat malzemeler aynı

Çekme, adı üstünde “tükettikçe üret” mantığını öne sürer. Bu yüzden sipariş üzerine çalışıyor olmanız “çekme” ile tamamen uyumludur.

  • Biz proje usulü çalışıyoruz, örneğin her proje için farklı bir tekne yapıyoruz, o yüzden Kanban bize uygun değil

Proje usulü çalışmalarda da çok kullanılan malzemeler bulunur. Örneğin tekne için saç paneller, krom malzemeler ve ahşap malzemeler gibi. Bu gibi malzemelerin gereksiz yere zamanından önce tedarik edilmesi (ve parasının ödenmesi) ile ilgili kaygılarınız varsa bu tip malzemeler için Kanban uygulaması yapabilirsiniz.

Fakat imalat hattınızda 1 adet tekne varsa ve teknede 1 adet telsiz kullanılıyorsa, telsiz için Kanban kullanmanız elbette anlamsız olur.

Ayrıca proje usulü çalışan firmalar çoğu, mevcut projelerini devam ederken bir başka projeye başlar. Bu durum yukarda saydığımız bazı malzemelerin tedariği ile ilgili akış oluşmasını gerektirir.

  • MRP sistemini oturtmamız yıllar aldı, şu an işimizi MRP ile yönetebiliyoruz. Kanban’ın bazı olumlu yanları olabilir ama bütün bunlar bizim Kanban’a geçmemizi gerektiren itici güç olmaktan çok uzak.

Kanban ile MRP kavramlarını sadece malzeme tedariği ve iş emirleri ile sınırlı tutuğunuz için haklı gibi görüyorsunuz. Fakat bu yeterince geniş ve doğru bir bakış açısı olmaktan uzaktır.

Kanban’ı bir bütünün parçası olarak görmeden doğrudan uygularsanız bazı basit depo operasyonları için belirli faydalar sağlasanız da Kanban uygulamasının faydalarını diğer insanlara izah etmekte zorlanırsınız; özellikle de Kanban’a ilk günden itibaren direnç gösterenlere (ki, biz onlara “düşmanlar” diyoruz :).

“Sürekli akış”, “7 israfla mücadele”, “problemleri görünür hâle getiren (ve tabii onları çözebilen) organizasyonlar oluşturma” kavramlarını ve bu kavramların ölçülebilen ve ölçülemeyen faydalarının şirketinizi nerelere uçurabileceğini görmeye başladığınızda Kanban sizin için vazgeçilmesi mümkün olmayan kıymetli bir araç hâline gelecektir.

  • Belki bir gün Kanban’a geçebiliriz ama biz daha geleneksel MRP’yi bile tam oturtamadık. Hele bir MRP’de istediğimiz noktaya gelelim, Kanban’ı o zaman düşünürüz.

Aslında, tam tersi,  MRP’ye hiç başlamamış olsanız belki Kanban’a geçmeniz çok daha kolay olabilirdi.

Acılarla yaşamaya alışmış olabilir miyiz?
Acılarla yaşamaya alışmış olabilir miyiz?

MRP dibine kadar “itme” mantığı ile çalışır. Siz MRP’de ilerledikçe “itme” kavramı damarlarınıza kadar nüfuz eder.

Makro-mikro seviyede MRP âlemine bu derece daldıktan sonra “itmeyi unutun çekmeye geçiyoruz” dediğinizde birçok insanın şoke olması gayet anlaşılabilir bir durumdur. Arabanızda gaz ve fren pedallarının yerinin değişmesi gibi bir etki yapar âdeta.

Yani Kanban’a geçmek için MRP’nin bir yerlere gelmesini veya gelmemesini beklemenize gerek yok. Önemli olan “çekme” sistemine geçmenizi gerektiren nedenleri tam olarak anlayabilmek.

  • Hammadde, yarı mamul ve mamul sayımız binlerle ifade ediliyor. Bu yüksek rakamlarla bizim Kanban’ı kullanmamız mümkün değil.

Yüksek sayıda parçayı Kanban ile yönetmek, elbette az sayıda parçayı Kanban ile yönetmekten daha zahmetlidir.

Ama unutmayın ki aynı şey MRP için de geçerlidir. Yani, yüksek sayıda parçayı MRP ile yönetmek, az sayıda parçayı MRP ile yönetmekten daha zahmetlidir.

Tekrar hatırlatalım: Kanban “akışa yolculukta” olmazsa olmaz bir araçtır. Akışa yolculuğun ilk hedefi çok üretilen (high-runner) parçalar olmalıdır. Onların sayısı beklediğiniz kadar yüksek olmayabilir. Yüksek olsa bile baş edilmesi, yönetilmesi elbette mümkündür.

Darboğazlar olsa bile hiçbir şey aşılamaz değildir; yeter ki siz yeterli zaman, enerji ve emek harcayın. Pratik olmak, genellemelerden kaçınmak, sorunları vaka bazında incelemek doğru yaklaşımlardır.

  • Bizim bu işçilerle Kanban mı uygulayacaksınız? Unutun!

Eğer, a) işçileriniz kötü niyetliyse yani bile bile şirketi dinamitliyorsa, b) çok sık eleman değişimi oluyorsa c) işçileriniz verdiğiniz herhangi bir işi yapmıyorsa ve siz ona hesap soramıyorsanız, o zaman haklısınız.

Yukardaki durumlar dışında Kanban uygulamasının işçilerle bir ilgisi yoktur.

Öncelikle, Kanban’da işçiden yapması beklenen kurallar çok basittir. Hatta MRP ile iş emri takibinden bile daha basittir. Kanban projesinde işçilerden çok daha önemli olan konu, yönetimin projeye yaklaşımıdır.

Proje uygun yönetiliyorsa işçi faktörü sizi en az yoran elementlerden biri olacaktır.

  • Piyasa şartları çok yıpratıcı, bu stres altında bir de Kanban’la uğraşacak enerjim yok
Kanban için çok geç
Kanban için çok geç

Hem şirketler hem de insanlar için temel endişemiz “kendimizi güvende hissetme” duygusudur. Şirketler hayatta kalmakla ilgili ciddi endişeler taşıyorsa Kanban gibi takım çalışması ve vizyon gerektiren bir konuya odaklanmakta problem yaşanması kaçınılmazdır.

Öte yandan, paradoksal bir şekilde, sizi rakiplerinize göre bir üst segmente taşıyacak olan şey, yalın uygulamalar ve onun Kanban gibi araçlarıdır. Tavsiyemiz şudur: Eğer işleriniz bir kriz noktasında değilse, borç alacak dengenizi bir şekilde yönetebiliyorsanız, yalın uygulamalara başlamak için fazla beklemeyin.

Rakiplerinize göre geride kaldığınızda ve var olma derdine düştüğünüzde yalın uygulamalara adım atmakla ilgili istediğiniz ortamı bulamayabilirsiniz.

  • Biz dönemsel çalışıyoruz. Yani, yılın belli aylarında çok yoğun üretim yaparken diğer zamanlarda tempomuz aşırı düşüyor. Bu şartlar altında Kanban’ı kullanamayız.

İsraflarınızı minimum seviyede tutabilmek adına üretimlerinizi (ve tabii malzeme akışınızı) müşteri talebini göz önüne alarak, mümkün olan en geç zamanda yapmalısınız. Yani, mevcut işgücünüzle sadece yarım gün imalat yapmanız gerekiyorsa, yarım günlük işi tam güne yayıp yavaş yavaş yapmak yerine, işi yarım günde bitirin. Kalan zamanda üretim yapmayın.

Bu kalan boş zamanda ne yapacağınız konusunu ayrıca düşünün. Fakat akışı bozmayın, üretim hızınızı akordeon gibi arttırıp azaltmayın.

Akış bu şekilde sağlandıktan sonra Kanban elbette problemsiz çalışacaktır.

  • Aynı parçanın çok sayıda farklı varyasyonlarına sahibiz. Örneğin tek bir parçanın 20 farklı renk varyasyonu var. Bugün belli bir renk talep edilirken bir hafta sonra başka bir renk talep ediliyor. Her renk için maksimum talep ihtiyacını göz önüne alarak Kanban uyguladığımızda stoklarımız çok artıyor.

Bu durumu her renk için toplam Kanban kart sayısını talebe göre dönemsel arttırıp azaltarak çözebilirsiniz. Fakat Kanban uygulamasında kart sayısının çok sık ve kontrolsüz değiştirilmesi tavsiye edilmez.

Bunun yerine temeli Kanban’a dayanan CONWIP adlı çözümü kullanabilirsiniz. CONWIP’te belli bir ürün için kart sayısı sabittir fakat kartın üzerinde ürünün varyasyon bilgisi (örneğin rengi) bulunmaz.

Varyasyon bilgisi kartın döngüsü sırasında kanban yöneticisi tarafından tespit edilir ve üretimden önce kartın üstüne yazılır.

CONWIP ile ilgili daha sonra açıklayıcı bir yazı yazacağım

🙂

 

Madem Kanban uygun bir araç, neden yaygın kullanımı yok?

Kanban yalın üretim araçlarından biridir. Yalın yaşayabilmek için 3 ön şart ortaya koyar.

  • Uzun dönemli strateji, kararlılık ve sabır gösteren üst yönetim
  • Problemleri gün yüzüne çıkaran bir üretim sistemleri
  • Problem çözmeye istekli ve yetenekli insanlar yetiştiren bir kültür ve sistem

Bu üçlü saç ayağı olmadan Kanban uygulamaları çok uzun ömürlü olmayacaktır. Özellikle ilk madde hayatidir.

“Bekâra karı boşamak kolay” derler. Sanayicilerimizin içinde bulundukları zorlukların farkındayım. Artan rekabet ortamı, sonu gelmez müşteri talepleri, sınırlı kâr marjları sanayicileri çok yıpratıyor.

mind

Tıpkı hayati tehlike altındayken savaşmak veya kaçmaktan başka bir şey düşünemeyen bir canlı gibi sanayicilerimiz de böylesi yüksek stresli bir ortamda uzun dönemli kararlılık gerektiren ileri üretim tekniklerine konsantre olmakta zorlanıyor

Öte yandan üretimde sınıf atlamanın yolu Yalın ve Kanban gibi uygulamalardan geçiyor. Bu uygulamalarda yol alan firmalarda inanılmaz verim artışlarına şahit oluyoruz. Bu durum da bir realite olarak sanayicilerimizin karşısında duruyor.

🙂

 

Bir planlamacı için Kanban ne anlama geliyor?

Kanban’ın devreye alınmasıyla Kanban döngüsüne giren parçaların MRP kapsamından çıkarılması gerekiyor. İlerki aşamalarda örneğin parçaların (item) %80’i Kanban kapsamına girmişse, MRP sadece kalan %20’ye giren parçalar için çalışacak demektir. Tüm parçalar Kanban ile yönetilmeye bağladığında MRP ile vedalaşabilirsiniz. (İstisnaları için “Kanban ile ERP’siz yaşam mümkün müdür?” adlı yazıya bakabilirsiniz.)

https://pixabay.com/en/concept-man-papers-person-plan-1868728/

Üretim dikensiz gül bahçesi değildir. Her sistem için geçerli olduğu gibi Kanban’ın da yönetilmeye ihtiyacı vardır. Kanban kartı sayısının yönetilmesi ve üretimin doğru şekilde seviyelendirilmesi için titiz ve yoğun çalışma yapılması gerekir, özellikle Kanban’ın ilk evrelerinde.

Yalın üretin aracı olarak Kanban sadece üretimcileri ve kalitecileri değil planlamacıları da sahaya çağırır. Planlamacılar Kanban’ın sağlıklı çalıştığından emin olmak ve sürekliliğini sağlamak için vakitlerinin çoğunu sahada geçirmelidir.

Daha önemlisi yıllardır acısıyla tatlısıyla MRP sistemi ile yaşadıktan sonra şimdi MRP’nin pasifize edildiği bambaşka bir sisteme evrilmenin yaratacağı şok dalgalarıyla, yani değişime gösterilen direnç ile baş edebilmektir.

“Değişime direnç” gösterenlere eleştirel yaklaşan klişelere itibar etmiyorum. Her değişim önerisi desteklenecektir diye bir kural yok. Değişime direnç göstermek yerine göre gerekli ve haklı olabilir. Önemli olan “verilerle” konuşabilmektir, “duygularla” veya “inançlarla” değil.

Yani kanban’a karşı iseniz itirazınızı veriler ve örneklerle yapmalısınız. Hiçbir açıklama getirmeden “çalışacağına inanmıyorum” demek verilerle konuşmadığınız, adı üstünce inanç ve duygularınızla konuştuğunuz anlamına gelir.

🙂

 

Kanban gelecek stoksuz çalışacağız öyle mi? Olacak iş değil!

Stoksuz çalışmanız mümkün değildir. Elbette Kanban ile de stoklu çalışacaksınız.

“Tek parça akışı” veya “sıfır stok” denen şeyler teorik hedeflerdir. “Ulaşılsın” diye değil, “hep oraya bakılsın, unutulmasın, rotamızı şaşırmayalım” diye konmuş hedeflerdir. Bu hedeflere yaklaşmak için sürekli çaba gösterilir fakat “işte sonunda ulaştım” diyebileceğiniz bir nokta yoktur.

Neticeten, Kanban’da da stok oluşur. Fakat MRP kontrolsüz stok oluştururken Kanban pratikte çok kolay yönetilebilir ve kontrol edilebilir stok oluşturur. Teorik olarak MRP’de aynı şeyi söylüyor olabilir. Fakat pratikte MRP ile stoklarını istediği şekilde kontrol altına alabilen ve hatta stoklarını doğru izleyebilen firma sayısı çok fazla değildir.

Başka bir deyişle stok kontrolü konusunda MRP de harcadığınız emek, zaman ve stresi Kanban’la karşılaştırırsanız Kanban’ın doğru çözüm olduğunu hemen görebilirsiniz.

ford

Bakın Toyota Yönetim Sistemi mimarlarında Eiji Toyoda ve deha mühendis Taiichi Ohno 1950’de Ford Motor’u inceledikten sonra itme sistemi hakkında ne gibi bir yorumda bulunuyor:

“Kitle üretim sistemi, esneklikten yoksundur, katı bir hiyerarşiye dayanmaktadır ve verimsizdir”

Yıl 1950,

🙂

 

Kanban ile MRP’siz yaşam mümkün müdür?

Evet, imkân dâhilindedir.  Tabii genişliği ve derinliği size kalmış.

Bu durumda MRP çalıştırmanıza imalat ve tedarikçiler için iş emirleri hazırlamanıza gerek yok; en azından Kanban’la yönetilen ham madde ve yarı mamuller için.

Yine de bazı durumlarda MRP sistemini de yönetmeniz gerekiyor olabilir. Mesela:

  • “Çekme” operasyonunu tetiklemek ve seviyelendirmek için depoya sevkiyat emri üretmek isteyebilirsiniz.
  • Kapasite planlaması yapmak isteyebilirsiniz
  • Malzeme için uzun dönemde farklı ihtiyaç planlaması yapmak isteyebilirsiniz
  • İşletmenizde belirli operasyonlar Kanban döngüsüyle çalışıyorken takip eden operasyonlar hâlen itme ile çalışıyor olabilirpixabay_free_hand-565588_640

Burada can alıcı nokta şu: Kanban’a geçtiğiniz oranda MRP ve “itme”nin sebep olduğu hantallıktan ve yönetim zorluğundan kurtulursunuz. MRP sorunları ile her gün boğuşmaktansa Kanban tasarlarken bir defa yorulmak, sonra sadece işler yolunda mı diye sahayı check etmek daha iyidir.

Not: “check etmek” yerine uygun Türkçe kelime bulamıyorum. “Kontrol etmek” değil, “denetlemek” de değil. “Doğru olup olmadığını kontrol etmek” daha uygun gibi ama o da çok uzun. Neyse, anlaşılıyorsa mesele yok.

🙂